Değerli okurlar, bazı yazılar var hiçbir zaman güncelliğini kaybetmez. Sizlere üç yıl önce kaleme aldığım, “Hızlı Dönüşüm yolları” yazımı olduğu gibi aktarıyorum. Dileyen tekrardan okuyup, düşüncelerimizin ne kadar yerinde olduğunu fark edecektir.
Eskiden “Roma yolları” vardı. Bütün yollar Roma’ya çıkardı.
Şimdilerde iletişimi sağlamak için bütün işler “E-DEVLET” ve “E-HİZMET” yolundan geçer.
Teknoloji dünyasında dijitalleşmeyi, iyi sağlamak ve sağlam zeminlere oturtmak lazım. Devlet olarak internet ağını, diğer bilgi ve belge gönderme işlemini, sanal kontrol ağlarında, güvenli ve korumalı zeminlere oturtmak gerekir.
İletişime geçecek bütün yolların devlet tarafından sağlanması (tıpkı seyahat hakkı gibi) ve herhangi bir masrafın vatandaşa yüklenmemesi, gerekli kontroller ve kanunlar vatandaş için olmalı, çağımızın gereksinimlerinden dolayı uygulamanın işlevsel sistemi sağlam zeminlere oturtulmalıdır.
• Sistemi uygulayıcı olarak sunmak ve vatandaşı cezalı durumlara düşmemesi için iyi hesaplar yapılmalıdır.
• Sağlam temeller, sağlam zeminlerle, net anlaşılır bilgi ve donanımlar sağlanmalı.
• Dijital dönüşümün her işlemi takip edilmeli, sistemin karmaşıklığı önlenmeli ve bir defaya mahsus vergiler alınmalı.
“HIZLI BİR DÖNÜŞÜMDE” bilgi karmaşıklığı yaşanmamalı, bilgiyi daha şeffaf ve sağlam olarak vatandaşa sunmalı. Kanaatimce küresel bir dünyada yaşadığımız şu sıkıntılı günlerde, dijitalleşmeyi ulaşılır kılmak daha iyi olur.
Bu dönüşüm sistemini belirli kesimlere bırakmak doğru olmadığını düşünüyorum.
Bu tıpkı şuna benzer “matbaanın icadı ile dünyanın nasıl değiştiğini” hepimiz biliyoruz; bilginin ne kadar değerli olduğunu, zamanında iyi anlayan insanların bu icadı kendi ülkelerine… Sokmamalarının bedelini, toplum olarak çok ağır bir bedel ile ödediler.
Bugün aynı şekilde DİJİTALLEŞMENİN KONTROLLÜ ve toplumun bütün kesimlerine yaymak; ileride daha verimli ve sağlam sonuçlara gidileceği kanısındayım.
Teknoloji nereye giderse gitsin, benim anladığım bu küresel dünyada; Kur’an da anlatılan Hz. Süleyman ve Belkıs’ın kıssasında “tahtını göz açıp kapayıncaya kadar” yanında bulması bize çok acayip gelebilir.
Çağımızda bunu anlamak istediğimiz, bütün bazı olgular “BİR TIK KADAR” bize yakın olması, belki de asırlar önce yaşanmış bir hakikati tekrar günümüze gark ederek, yaşamamız gerektiği düşüncesi hâsıl olmuş ve hep düşünmüşümdür.
Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin; Hz. Süleyman’ın sahip olduğu Teknolojiye, bizler henüz sahip olamadık. Belki de gelecekte bunların daha ötesine sahip olan insanlar çıkacaktır.
Yeter ki biz teknolojinin yollarını, temellerini sağlam zeminler (yollar) üzerine kuralım. Vesselam… Şimdiden bayramınızı kutlar, iyilik ve esenlikler dilerim.
SMMM AHMET SICAKYÜZ
MALİ MÜŞAVİR & KGK B. DENETÇİSİ
asicakyuz21@gmail.com